0

BORÇLUNUN ALACAKLARINI HACZİ

BORÇLUNUN ALACAKLARINI HACZİ , BORÇLUNUN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERDEKİ MAL VE ALACAKLARININ HACZİ (İİK. 89/1-2-3 )

Borçlunun kendi mülkiyetindeki mallarının haczedilebilmesi gibi üçüncü kişilerdeki mal ve alacakları da haczedilebilir. Burada alacaktan kastedilen borçlunun bir kıymetli evraka bağlı olmayan alacaklardır. Bu alacaklar maaş ve ücret ile maaş ve ücret dışındaki alacaklardır. Borçlunun üçüncü kişilerdeki taşınırların haczi ise çok büyük kısmıyla aşağıda anlatılara benzediğinden üzerinde durulmayacaktır.

Borçlunun alacaklı olduğu Maaş ve ücret dışındaki alacaklar

Burada söz konusu olan borçlunun maaş ve ücret dışındaki alacaklarıdır. Örneğin borçlunun bankada bulunan parası, bir başkasına ödün vermiş olduğu para, satmış olduğu malın satış bedeli,kiraladığı evin kirası gibi.

Birinci haciz ihbarnamesi

Borçlunun böyle bir alacağını(misalde bankadaki parasını) haczeden icra dairesi üçüncü kişiye bir haciz ihbarnamesi gönderir. Bu birinci haciz ihbarnamesidir. Bu haciz ihbarnamesinde örneğin bankaya borçlunun kendisinden olan alacağına yani bankadaki parasına haciz konulduğunu, bundan böyle üçüncü kişinin(misalde bankanın) borcunu ancak icra dairesine ödeyebileceği,eğer takip borçlusuna borcu olmadığı iddiasında ise (örneğin takip borçlusunun bankada mevduatı yoksa) bunu yedi gün içinde icra dairesine bildirmesi,eğer bildirmezse borcun  zimmetinde sayılacağı(misalde borçlunun parasının bankada mevcut olduğunun ) üçüncü kişiye bildirilir. Birinci haciz ihbarnamesi İİK 89/1 olarak da belirtilmektedir.

Birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi ve ikinci haciz ihbarnamesi

Üçüncü kişi birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmezse kendisinden istenilen alacak miktarı kadar takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılır. Yani misalde banka, borçlunun o bankada haciz ihbarnamesinde belirtilen miktarda parası olduğunu kabul etmiş sayılır.

Bunun üzerine icra dairesi tarafından üçüncü kişiye(misalde bankaya) ikinci haciz ihbarnamesi gönderilir. İkinci haciz ihbarnamesinde üçüncü kişiye yedi gün içinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmediği için borcun zimmetinde sayıldığı bildirilir. Bu ikinci haciz ihbarnamesinde ayrıca ,üçüncü kişinin ihbarnamenin tebliğinden itibaren yedi gün içinde borcu olmadığı itirazında bulunabileceği bildirilir,itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi üçüncü kişiden (misalde bankadan) istenir. ikinci haciz ihbarnamesi İİK.  89/2 olarak da belirtilmektedir.

İkinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi ve üçüncü haciz ihbarnamesi

İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödenmeyen üçüncü kişiye ,on beş gün içinde icra dairesine ödemesi veya bu süre içinde menfi tespit davası açması ,aksi takdirde borcu ödemeye zorlanacağı üçüncü haciz ihbarnamesi ile bildirilir.

Üçüncü kişi 15 gün içinde menfi tespit davası açmazsa (banka) borcun zimmetinde sayılmış olması kesinleşir. Bu durumda üçüncü kişi aynı 15 gün içinde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemek zorundadır.

Üçüncü kişi on beş gün içinde takip alacaklısına karşı , takip borçlusunun kendisinden böyle bir alacağının mevcut olmadığının tespiti için menfi tespit davası açarsa ,açtığı davayı gösteren(mahkemeden alınmış) bir belgeyi ihbarnamenin yapıldığı günden itibaren icra dairesine vermeye mecburdur. Bu belgeyi alan icra dairesi , menfi tespit davası sonucunun kesinleşmesine kadar cebri icra işlemlerini durdurur.

MENFİ TESPİT DAVASINDA İSPAT YÜKÜ

Burada ispat yükü davacı üçüncü kişi üzerindedir. Burada davacı üçüncü kişi(misalde banka), takip borçlusuna borçlu bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Üçüncü kişi açtığı menfi tespit davasını kaybederse mahkeme alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum edilir. Bu durumda üçüncü kişi zimmetinde sayılan borcu ve tazminatı icra dairesine ödemek zorundadır. Üçüncü kişi menfi tespit davasını kazanırsa zimmetinde sayılan borcu ödemekten kurtulur,ancak tazminat kazanamaz.

Üçüncü kişinin birinci veya ikinci haciz ihbarnamesine itiraz etmesi:

Üçüncü kişi icra dairesine yazılı veya sözlü yapacağı  itirazında takip borçlusuna borçlu bulunmadığını veya borcunu ödemiş olduğunu bildirir. Birinci veya ikinci haciz ihbarnamesine itiraza eden üçüncü kişi kendisinden istenen parayı vermekten kurtulur.

Ancak üçüncü kişi(misalde banka) gerçeğe aykırı olarak itiraz etmişse alacaklı icra mahkemesine başvurarak üçüncü kişiye karşı bir ceza davası açar. Burada alacaklı bu ceza davasında iki konuda karar verilmesini ister. Öncelikle üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanından dolayı cezalandırılmasını(İİK m.338’ e göre) talep eder. İkinci konu ise üçüncü kişinin tazminata hükmedilmesidir. Yani üçüncü kişinin takip borçlusuna karşı olan borcunu icra dairesine ödemesine mahkum edilmesini ister.

BORÇLUNUN MAAŞ VE ÜCRET HACZİ NASIL OLUR?

Kanun borçlunun maaş ve ücret haczi için daha basit bir yol öngörmüştür(m.355,356). Borçlunun böyle bir maaş ve ücreti haczedilince , icra dairesi borçlunun yanında çalıştığı işverene durumu yazılı olarak bildirir. Bu bildirimde borçlunun ücretinin bir kısmının haczedildiği, borçlunun ücret miktarının en geç bir hafta içinde icra dairesine bildirilmesi ve borç bitinceye kadar haczedilen ücret miktarının borçlunun ücretinden kesilip hemen  icra dairesine gönderilmesi hususları işverene ihtar olunur. Bu hükümlere uyulmaması durumunda kesilip gönderilmeyen para sebebiyle mahkemeden hüküm alınmasına gerek kalmadan icra dairesince bu kimselerin ücretlerinden ve diğer mallarından alınır(m.356). Ayrıca bu kimseler ceza kovuşturmasına maruz kalır(m.357).

Bir cevap yazın