0

TEMİNAT SENETLERİ VE NORMAL SENETTEN FARKLARI

TEMİNAT SENETLERİ VE NORMAL SENETTEN FARKLARI, Türk Ticaret Kanunun’da ve Borçlar Kanunun’da,kıymetli bir evrak özelliği taşıyan belgeler arasında yer almayan ticari güvencesi çerçevesinde iş ve hukuk hayatında önemli bir yer bulan ticari,hukuki belgedir.

TEMİNAT SENEDİ NEDİR?

-Bir anlaşma uyarınca işin,verilen sözün,mal veya hizmetin eksiksiz tamamlanacağını, taahhüdün sorunsuz yerine getirileceğini,verilen taahhüdün yerine getirilmediği takdirde, şöyle bir sorumlulukla karşı karşıya kalacağını beyan eden tarafın imzaladığı şartlı-bedelli senede teminat senedi denir.

-Nitekim teminat senetleri;bir sözleşmeye konu olan işin ifasının gereği gibi yerine getirilmemesi halinde karşı tarafın zararını tazmin etmek amacıyla karşılıklı menfaat ilkesine göre  güvence için hazırlanmış bir belgedir.

TEMİNAT SENEDİ İLE BORÇ SENEDİ ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Teminat senedi ve borç senedi birbirinden farklıdır. Şöyle ki borç senedi;herhangi para veya mal borcuna ilişkin vadesi,tutarı belirlenmiş tarafların bilerek,isteyerek vardığı anlaşma üzerine ödeme niteliği taşıyan imzalı kıymetli evrak,bonodur.

-Bu ayrım,senedin icraya konulabilmesi açısından önem teşkil eder.Gerekli şartları ihtiva etmeyen ve teminat senedi olarak kabul edilemeyen senet için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılması mümkündür.Teminat senedi vasfını taşıyan bir senedin ise ancak genel haciz yolu ile takip edilmesi ya da bir alacak davasına konu edilmesi söz konusu olacaktır.

TEMİNAT SENETLERİ NASIL DÜZENLENİR?

-Bir senedin teminat senedi olabilmesi için üzerine yazılan ‘’teminattır’’ ibaresi tek başına yeterli değildir. Yargıtay’ın yerleşik ve süreklilik arzeden içtihatlarına göre,neyin teminatı olduğu senet üzerinde açıklanmalı veya ayrı bir belge ile senedin teminat senedi olduğu belirlenmelidir.Aksi durumda senedin,teminat senedi vasfını taşımadığı kabul edilmektedir.

-Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 2014/11410 E. 2014/13843 K. sayılı ilamında da bu husus belirtilmiştir:

‘’ Dava; bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı senedin teminat senedi olmasından bahisle takibin iptali istemine ilişkindir.Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının,hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir.’’

-Bir senedin teminat senedi vasfını taşıyabilmesi için; ya senet metninde açık olarak teminatın hangi hususta verildiği belirtilmeli ya da ayrı bir sözleşmeyle söz konusu teminat senedine atıf yapılarak senedin teminat senedi olduğunun belirlenebilir olması sağlanmalıdır.

-Senet üzerine yazılacak olan ‘’teminattır’’ ibaresi tek başına senede teminat senedi olma hüviyetini kazandırmaz.TeminatSenedidir,Devredilemez,Ciro Edilemez ibareleri tek başına geçersiz,hiç yazılmamış kabul edilir.

Teminat senedinde olması gereken hususlar;

1)Senedin vade kısmına ‘’Teminat Senedidir’’ ibaresi yazılmalıdır.

2)Senetin ön yüzüne ‘’Şu sözleşmeye konu olarak hazırlanmıştır’’ denilmeli,

3)Senedin arka yüzünü(ciro edilen bölüme) hangi konu için  teminat senedinin hazırlandığı özetlenmelidir.

4)Özet kısmında ‘’…… anlaşması üzerine bu teminat sözleşmesi hazırlanmıştır,sözleşme konusu tamamlandığında teminat senedinin hükümleri geçersizdir,ciro edilemez’’ notu yazılmalıdır.

5)Rakamı yazılmayan,boş senede atılan imzalar borç doğursa da yasal değildir.Tarafların bilgisi halinde doldurulmalıdır.Alacaklı,işveren tarafından tutarı boş bırakılan senetler imza için talep edilemez.

  • TEMİNAT SENEDİ HANGİ DURUMLARDA KULLANILIR?

-Teminat senedine iş sözleşmeleri,alımsatım,kiralama,devir işlemleri gibi durumlarda ihtiyaç duyulmaktadır.

  • TEMİNAT SENETLERİNDE İCRA TAKİBİ VE HACİZ İŞLEMLERİ

-Borçlunun rızası dışında müeyyideler içeren teminat senetlerinde ciro veya icra yoluyla tahsillerde menfi tespit davasıyla senedin sorumluluğu dava konusu edilerek geçersiz hale getirilebilir.Senette ve arkasında teminat olduğunu ileri sürebilecek delil ve senet dışında teminat senedini işaret eden ayrı bir sözleşmenin varlığının ispatı yeterli olacaktır.

-Teminat senetleri hem alacaklı için hem de borçlu için farklı sonuçlar doğurmaktadır;

Alacaklı için; geçerli bir teminat senedi, alacağına kavuşması açısından kolaylık sağlayacak ve bir alacak davası ile alacaklı alacağına kavuşacaktır.

Borçlu açışından; Menfi tespit davası açılarak borcun aslında nereden kaynaklandığını ispat edilmesi gerekir.Senedin bağlı olduğu sözleşme delil olarak sunularak bunun kambiyo alacağı niteliğinde değil,şartları olan bir akitten kaynaklanan güvence bedeli olduğu sözleşme,tahsil makbuzları ve faturalarla ispat edilebilir niteliktedir.

-Yargıtay içtihatları gereğince bir senet üzerinde sadece ‘’teminattır’’ ibaresi yer alıyorsa o senet teminat senedi olmaz ve dolayısı ile de söz konusu senet için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılabilmektedir.NitekimYargıtay 12.Hukuk Dairesi 2013/13136 E. 2013/22004 K. sayılı ilamında da bu husus belirtilmiştir:

ÖZET: Somut olayda takibe konu bono metninde,bononun teminat olarak verildiğine dair bir kayıt olmadığı gibi taraflar arasında imzalanan sözleşme metninde de takip konusu bonoya açıkça atıf bulunmadığı ve alacaklının da,bononun teminat senedi olduğu şeklinde bir kabulünün olmadığı görülmektedir.Bu durumda takibe konu bononun …… tarihli sözleşme kapsamında verilmiş teminat senedi olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.O halde mahkemece istemin reddi gerekirken,gerekçeli kararın gerekçe kısmında davanın reddi gerektiği hüküm fıkrasında davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.

KARAR:Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu,dayanak bononun taşeronluk sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini,sözleşmede belirtilen şartlar gerçekleşmeden takibe konulduğunu belirterek takibin iptalini talep etmiştir.Mahkemece takibin iptaline karar verilmiştir.

Somut olayda; takibe konu bono metninde,bononun teminat olarak verildiğine dair bir kayıt olmadığı gibi taraflar arasında imzalanan sözleşme metninde de takip konusu bonoya açıkça atıf bulunmadığı ve alacaklının da ,bononun teminat senedi olduğu şeklinde bir kabulünün olmadığı görülmektedir.Bu durumda takibe konu bononun 12.04.2011 tarihli sözleşme kapsamında verilmiş teminat senedi olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

O halde mahkemece istemin reddi gerekirken,gerekçeli kararın gerekçe kısmında davanın reddi gerektiği açıklanarak hüküm fıkrasında davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.

-Yargıtay HGK’nun 2012/12-768 E. 2013/312 K. sayılı ilamında teminat senedi vasfını taşımayan senetler hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyle takip yapılabileceği konusuna değinilmiştir:

‘’ Dava,kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu senedin alacaklı bankayla düzenlenen kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğinden bahisle takibin iptaline ilişkindir.HGK önüne gelen uyuşmazlık; borçlular tarafından alacaklı bankaya verilen bononun kredi  sözleşmesinin teminatı olarak verilip verilmediği ; burada varılacak sonuca göre bahsi geçen bonoya dayanılarak alacaklı tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapılıp yapılamayacağı noktasındadır.

Takipte dayanılan bonoda,bononun teminat amaçlı verildiğine yönelik bir açıklama olmadığı gibi,taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesinde de dayanak senedin teminat olarak verildiğine dair bir kayıt bulunmamaktadır.Mahkemece,itirazın reddine karar verilmesi gerekirken,yanılgılı gerekçelerle şikayetib kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Yukarıda belirtilen yasal düzenleme ve maddi olguya dair açıklamalar ve aynı hususlara işaret eden Özel Daire kararı dikkate alınmadan,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup; kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.’’

-Bedeli ödenmesine rağmen tahsil edilmeye çalışılan teminat senetleri yönünden banka dekontları,faturalar ve ödemeye dair makbuzların sunulması ödemeye ilişkin ispatın yapılması açısından önemlidir.

Bir cevap yazın